Saadet Partisi İl Teşkilatı ve Adayları Basınla Buluştu

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 17.10.2015 - 17:50, Güncelleme: 13.11.2023 - 06:33 2573+ kez okundu.
 

Saadet Partisi İl Teşkilatı ve Adayları Basınla Buluştu

Malum olduğu üzere 1 Kasım erken seçimine hızla yaklaşmaktayız. Niçin? Ve nasıl erken seçime gidiyoruz öncelikle halkımızın bu olayı muhakeme etmesi yararlı olacak diye düşünüyorum.  Saadet partisi olarak bizim dediğimiz yine çıktı demekten usandık. Ancak halkımızı bir kısım Tv ve Gazeteler aracılığıyla sürekli yanıltıyorlar. 2003 ten beri diyoruz ki CHP ile MHP’ nin bir görevi var. Bu görev AKP yi kendi başına iktidarda tutmak. Bu görevi CHP ile MHP ye kim verdi derseniz. AKP nin kurulması için Fazilet partisinin kapatılmasına ERBAKAN Hocamın yargılanmasına TBMM. AKP kurucularına kim oy kullandırdıysa. Aynı merkez. tarafından bu iki partiye de AKP’ yi kendi başına iktidarda tutma görevi verildi? Eğer öyle olmasaydı! MHP genel başkanı maksimum oyu aldığı halde 7 Haziran akşamı resmi sonuçlar açıklanmadan erken seçim der miydi? Sürenin dolmasına 5 gün kalana kadar koalisyon görüşmeleri yapıyoruz deyip milletimizi oyalayan CHP, son gün bize koalisyon teklifiyle gelinmedi der miydi? Koalisyon görüşmesi, yapılmadı ise 25 gün millet neden oyalandı, 5 günlük süre kaldığı halde MHP 4 gün sonraya randevu verir miydi,  gayeleri AKP’ yi kendi başına iktidar yapmaları bu kadar açık seçik ortada olan partilere oy vermek ülkenin içinde bulunduğu duruma bir çözüm olması düşünülemez.                                  Görülüyor ki; TBMM’ nin yeni bir lokomatife ihtiyacı var! 2002’de Meclis’te 2 parti, 2007’de 3 parti, 2015’de 4 parti olmasına rağmen sonuç değişmemiştir. Çünkü Meclis’e akl-ı selim lazımdır. “İstikrar sürsün” diyenlerin, 13 yıllık yanlışlarını düzeltmek için 4 yıl daha istemesi anlamsızdır. Bu yanlış gidişi engelleyemeyen Meclis’teki muhalefete kulak kabartmak anlamsızdır. Çünkü denenmiş olan denenmez.   Bu lokomotif arayışını bırakıp da raydan çıkmış trenin vagon sayısını artırmaya çalışanlara sormak lazım: Son bir yılda TL’nin döviz karşısında %30 değer kaybetmesini durduramayanlar “2023”ten bahsetmekle çözüm ürettiklerini mi sanıyorlar? Vatandaşlarımızın bankalara borcu 13 senede 40 katı aşmış, 3 milyon vatandaşımız borçlarını ödeyemediği için kara listeye girmişse, istikrar sadece faiz lobisine yaramış, Sınırlarımızdaki mayınları temizleyen anlayış şimdi duvar örüyorsa bu “stratejik derinlik’ in” iflasıdır. Bugün yedi düvele karşı savaştıklarını iddia edenler neden BOP eş başkanlığını bırakmamaktadır. Tedirgin ve huzursuz sayısı artıyor insanımız hızla kamplaşıyor. Bu ülke iyi yönetilmiyor. İktidar kadar Meclis’teki muhalefet partileri de ülkemizin içine düştüğü bu tablonun sorumlusudur. 13 yıldır milletimizin uyarısını hiçe sayarak, kendisini tekrar seçtirmek için uğraşan iktidar ile muhalefet, kayıkçı dövüşü yaparak ülkemizin geleceğini karartmıştır. Bu gerçeklerle yüzleşmek yerine, algı operasyonlarının arkasına sığınan yöneticiler için bu seçimler en büyük ders olmalıdır. Onun için diyoruz ki!   1-      Fikri, Zikri, Bağımsız olan, en Güçlüden yana olan, en güçlünün ABD değil Hak olduğuna inanan, kendisine efendi olarak Batıyı, ABD’ yi değil Milleti kabul etmiş siyasi anlayışın TBMM inde olması yetmez iktidar olması lazım gelir. 2-      Türkiye üretim ekonomisine geçmeli insanımızın alın teri rantiyecilere peşkeş çekilmemeli, yıllık 4 bakanlığın bütçesine denk faizciye verilen pay, halkımızın refahı için alın teri sahiplerine verilmeli (2014 faize ödenen 52 milyar-2015 faize ayrılan pay54 milyar) 3-      Savunma sanayimiz tamamen Milli ve en ileri teknolojiyle, tesis edilmeli, savunma sanayimizde bir civata ile dahi dışarı bağımlı olmamalı, yeni mucit yazılımlarla savunma sanayinde dünyada 1 numara olmalı Anadolu’nun bütün şehirlerine ağır sanayi kurulmak suretiyle ve köylümüzün çiftçimizin ürettiği ürünün değerini bulmasıyla, insanımız doğduğu yerde doyurulmalıdır.  4-      İnsana yapılan yatırım en pahalı ve en önemli yatırımdır. Ahlak ve maneviyatı önde tutan, tarihini çok iyi bilen ecdadını örnek alacak nesiller yetiştirilmeli, adalet ve hakça bir paylaşımın, adil bir düzenin kurulması, yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye, Yeni bir dünyanın mimarı Türkiye olmalıdır. 5-      ABD bir siyonist idaresidir. AB papanın emriyle kurulmuş Hristiyan birliğidir. Türkiye’nin AB üyesi olmak için kuyruk değil, İslam birliğini kurup lider ülke olması bir tercih değil. Zorunluluktur. Çanakkale’ye ülkemizi işgal için gelenlerle ittifak yapmak asarettir. Bizimle omuz omuza şehit olan toplulukları bir araya toplamak, İslam birliğini kurmak, asli grevimizdir. 6-      Şimdiye kadar kendi başına iktidar olamadığı halde her ortak olduğu hükümet te insanını hiç yanıltmamış, bütün dinazor güçleri karşısına alma pahasına bir günlük dahi olsa yetkisini halktan yana kullanan tek siyasi hareket Milli Görüştür.  7-      Yukarıda söylediklerimizi gerçekleştirebilecek Saadet partisinden  başka ikinci bir parti yoktur.                  CHP ve MHP ye oy vererek yapılan yanlış icraatlardan kurtulmak isteyen vatandaşlarımda dahil olmak üzere; bütün halkımıza sesleniyorum.  Eğer 1 Kasım seçimlerinde, yine yanılır, Meclis de ki bu partilerden herhangi birine oyunuzu verirseniz bilesiniz ki yarınımız bu günümüzden daha kötü olacak. Korkarım ki dövecek dizde bulmayacağız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum Allah’a emanet ediyorum. - DORUK
Malum olduğu üzere 1 Kasım erken seçimine hızla yaklaşmaktayız. Niçin? Ve nasıl erken seçime gidiyoruz öncelikle halkımızın bu olayı muhakeme etmesi yararlı olacak diye düşünüyorum.  Saadet partisi olarak bizim dediğimiz yine çıktı demekten usandık. Ancak halkımızı bir kısım Tv ve Gazeteler aracılığıyla sürekli yanıltıyorlar. 2003 ten beri diyoruz ki CHP ile MHP’ nin bir görevi var. Bu görev AKP yi kendi başına iktidarda tutmak. Bu görevi CHP ile MHP ye kim verdi derseniz. AKP nin kurulması için Fazilet partisinin kapatılmasına ERBAKAN Hocamın yargılanmasına TBMM. AKP kurucularına kim oy kullandırdıysa. Aynı merkez. tarafından bu iki partiye de AKP’ yi kendi başına iktidarda tutma görevi verildi? Eğer öyle olmasaydı! MHP genel başkanı maksimum oyu aldığı halde 7 Haziran akşamı resmi sonuçlar açıklanmadan erken seçim der miydi? Sürenin dolmasına 5 gün kalana kadar koalisyon görüşmeleri yapıyoruz deyip milletimizi oyalayan CHP, son gün bize koalisyon teklifiyle gelinmedi der miydi? Koalisyon görüşmesi, yapılmadı ise 25 gün millet neden oyalandı, 5 günlük süre kaldığı halde MHP 4 gün sonraya randevu verir miydi,  gayeleri AKP’ yi kendi başına iktidar yapmaları bu kadar açık seçik ortada olan partilere oy vermek ülkenin içinde bulunduğu duruma bir çözüm olması düşünülemez.                                  Görülüyor ki; TBMM’ nin yeni bir lokomatife ihtiyacı var! 2002’de Meclis’te 2 parti, 2007’de 3 parti, 2015’de 4 parti olmasına rağmen sonuç değişmemiştir. Çünkü Meclis’e akl-ı selim lazımdır. “İstikrar sürsün” diyenlerin, 13 yıllık yanlışlarını düzeltmek için 4 yıl daha istemesi anlamsızdır. Bu yanlış gidişi engelleyemeyen Meclis’teki muhalefete kulak kabartmak anlamsızdır. Çünkü denenmiş olan denenmez.   Bu lokomotif arayışını bırakıp da raydan çıkmış trenin vagon sayısını artırmaya çalışanlara sormak lazım: Son bir yılda TL’nin döviz karşısında %30 değer kaybetmesini durduramayanlar “2023”ten bahsetmekle çözüm ürettiklerini mi sanıyorlar? Vatandaşlarımızın bankalara borcu 13 senede 40 katı aşmış, 3 milyon vatandaşımız borçlarını ödeyemediği için kara listeye girmişse, istikrar sadece faiz lobisine yaramış, Sınırlarımızdaki mayınları temizleyen anlayış şimdi duvar örüyorsa bu “stratejik derinlik’ in” iflasıdır. Bugün yedi düvele karşı savaştıklarını iddia edenler neden BOP eş başkanlığını bırakmamaktadır. Tedirgin ve huzursuz sayısı artıyor insanımız hızla kamplaşıyor. Bu ülke iyi yönetilmiyor. İktidar kadar Meclis’teki muhalefet partileri de ülkemizin içine düştüğü bu tablonun sorumlusudur. 13 yıldır milletimizin uyarısını hiçe sayarak, kendisini tekrar seçtirmek için uğraşan iktidar ile muhalefet, kayıkçı dövüşü yaparak ülkemizin geleceğini karartmıştır. Bu gerçeklerle yüzleşmek yerine, algı operasyonlarının arkasına sığınan yöneticiler için bu seçimler en büyük ders olmalıdır. Onun için diyoruz ki!   1-      Fikri, Zikri, Bağımsız olan, en Güçlüden yana olan, en güçlünün ABD değil Hak olduğuna inanan, kendisine efendi olarak Batıyı, ABD’ yi değil Milleti kabul etmiş siyasi anlayışın TBMM inde olması yetmez iktidar olması lazım gelir. 2-      Türkiye üretim ekonomisine geçmeli insanımızın alın teri rantiyecilere peşkeş çekilmemeli, yıllık 4 bakanlığın bütçesine denk faizciye verilen pay, halkımızın refahı için alın teri sahiplerine verilmeli (2014 faize ödenen 52 milyar-2015 faize ayrılan pay54 milyar) 3-      Savunma sanayimiz tamamen Milli ve en ileri teknolojiyle, tesis edilmeli, savunma sanayimizde bir civata ile dahi dışarı bağımlı olmamalı, yeni mucit yazılımlarla savunma sanayinde dünyada 1 numara olmalı Anadolu’nun bütün şehirlerine ağır sanayi kurulmak suretiyle ve köylümüzün çiftçimizin ürettiği ürünün değerini bulmasıyla, insanımız doğduğu yerde doyurulmalıdır.  4-      İnsana yapılan yatırım en pahalı ve en önemli yatırımdır. Ahlak ve maneviyatı önde tutan, tarihini çok iyi bilen ecdadını örnek alacak nesiller yetiştirilmeli, adalet ve hakça bir paylaşımın, adil bir düzenin kurulması, yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye, Yeni bir dünyanın mimarı Türkiye olmalıdır. 5-      ABD bir siyonist idaresidir. AB papanın emriyle kurulmuş Hristiyan birliğidir. Türkiye’nin AB üyesi olmak için kuyruk değil, İslam birliğini kurup lider ülke olması bir tercih değil. Zorunluluktur. Çanakkale’ye ülkemizi işgal için gelenlerle ittifak yapmak asarettir. Bizimle omuz omuza şehit olan toplulukları bir araya toplamak, İslam birliğini kurmak, asli grevimizdir. 6-      Şimdiye kadar kendi başına iktidar olamadığı halde her ortak olduğu hükümet te insanını hiç yanıltmamış, bütün dinazor güçleri karşısına alma pahasına bir günlük dahi olsa yetkisini halktan yana kullanan tek siyasi hareket Milli Görüştür.  7-      Yukarıda söylediklerimizi gerçekleştirebilecek Saadet partisinden  başka ikinci bir parti yoktur.                  CHP ve MHP ye oy vererek yapılan yanlış icraatlardan kurtulmak isteyen vatandaşlarımda dahil olmak üzere; bütün halkımıza sesleniyorum.  Eğer 1 Kasım seçimlerinde, yine yanılır, Meclis de ki bu partilerden herhangi birine oyunuzu verirseniz bilesiniz ki yarınımız bu günümüzden daha kötü olacak. Korkarım ki dövecek dizde bulmayacağız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum Allah’a emanet ediyorum. - DORUK
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.