Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem
Köşe Yazarı
Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem
 

YAPAMADIK

Bir vesile ile Bursa ve Mudanya'ya gezi amaçlı gittik. Yolda gerçekten büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Eski Mudanya  ve Bursa 'ya yıllardır gitmemiştim. Çok değişmiş buldum. Şehir adeta bir beton yığını haline gelmiş ve eski Yeşil Bursa unvanını kaybetmiş. Eskiden Mudanya'ya kadar yeşil seyreder maviye kavuşurduk. Oysa beton seyrede seyrede Deniz'e kavuşuyorsunuz. Betonlardan da denizi görmek çok zor olmuş. Eski halini düşünüyorum da şirin bir sahil kasabası görünümünde idi. Eskiden deniz kenarında dolaşır iyod kokusunu sinemize çeker bir de balık yer şehrimize dönerdik. Ama aracımızla çok zor ulaşabildik. Nüfusa göre araç sayısında dünyanın birinci ülkesi olduk. Her yer araba yol beton bina. Bir on yıl sonrasını düşünemiyorum. Araçlar da o kadar fazla ki konvoy halinde gidip geldik. Park yeri bulmak halen hemen imkansız. Yeşil görmek de öyle. Yolda inşa halinde gökdelenlere rastladık. Kısacası Bursa ve Mudanya tanınmaz bir halde, tatil yeri özelliğini yitirmiş. Eskiden canımız bir deniz havası almak istese hemen Kütahya'dan iki buçuk saatte Mudanya'ya ulaşırdık. Şimdi ise araç kuyruğundan 4 saatte ancak varabildik. Doğayı kendi ellerimizle katlettik. Ülkemizdeki oksijeni bitirdik. Bu kadar inşaata kimler ne amaçla Müsaade ettiler, anlamak mümkün değildir. Tarımsal yönden de ülkemiz bir ithalat şampiyonu haline geldi. Köylümüzü köyünde tutmayı başaramadık. Gereken önem ve desteği veremedik. Onlar da köyden koparak gelip şehirlerde boğaz tokluğuna çalışır oldular. Çünkü başka alternatifler üretemedik. Oysa Avrupa'da tarım gerçekten çok önemli, İtalya'da bir çiftliğe gezmeye gittik. O kadar modern bir çiftlikti ki hayretler içerisinde kaldık. Çiftlikteki ekili buğday boyumu aşıyordu. 300 den fazla manda vardı. Sütü de çok modern ve hijyenik şartlarda işliyorlardı. Keza Orta Amerika'ya İngiltere'ye gittim. O kadar çok hayvancılık ileriydi ki yüzlerce büyükbaş hayvan çiftlikleri doluydu. Yine üzülerek belirtiyorum ki mercimeğin anavatanı Türkiye Kanadalılar bizden almışlar ve üretmişler şimdi bize ihracat yapıyorlar. Bu çok üzücü bir durum gerçekten. Keza lale anavatanı Türkiye ama Hollanda tüm dünyaya Lale ihraç ediyor. Yapılması gereken nedir ?  Bir an önce ekonomik durumun düzeltilmesi için harekete geçilmelidir. Zaman çalışma ve üretme zamanıdır. Yeni fikirler geliştirilmeli, hayata geçirilmelidir. Ekonomi ancak bu sayede düzlüğe çıkabilir. Başarı ancak üretmekten geçer. Üretim ön planda olmalı, üretimler yatırımlarla desteklenmelidir.
Ekleme Tarihi: 18 Mart 2019 - Pazartesi
Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem

YAPAMADIK

Bir vesile ile Bursa ve Mudanya'ya gezi amaçlı gittik. Yolda gerçekten büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Eski Mudanya  ve Bursa 'ya yıllardır gitmemiştim. Çok değişmiş buldum. Şehir adeta bir beton yığını haline gelmiş ve eski Yeşil Bursa unvanını kaybetmiş. Eskiden Mudanya'ya kadar yeşil seyreder maviye kavuşurduk. Oysa beton seyrede seyrede Deniz'e kavuşuyorsunuz. Betonlardan da denizi görmek çok zor olmuş. Eski halini düşünüyorum da şirin bir sahil kasabası görünümünde idi. Eskiden deniz kenarında dolaşır iyod kokusunu sinemize çeker bir de balık yer şehrimize dönerdik. Ama aracımızla çok zor ulaşabildik. Nüfusa göre araç sayısında dünyanın birinci ülkesi olduk. Her yer araba yol beton bina. Bir on yıl sonrasını düşünemiyorum. Araçlar da o kadar fazla ki konvoy halinde gidip geldik. Park yeri bulmak halen hemen imkansız. Yeşil görmek de öyle. Yolda inşa halinde gökdelenlere rastladık. Kısacası Bursa ve Mudanya tanınmaz bir halde, tatil yeri özelliğini yitirmiş.

Eskiden canımız bir deniz havası almak istese hemen Kütahya'dan iki buçuk saatte Mudanya'ya ulaşırdık. Şimdi ise araç kuyruğundan 4 saatte ancak varabildik. Doğayı kendi ellerimizle katlettik. Ülkemizdeki oksijeni bitirdik. Bu kadar inşaata kimler ne amaçla Müsaade ettiler, anlamak mümkün değildir.

Tarımsal yönden de ülkemiz bir ithalat şampiyonu haline geldi. Köylümüzü köyünde tutmayı başaramadık. Gereken önem ve desteği veremedik. Onlar da köyden koparak gelip şehirlerde boğaz tokluğuna çalışır oldular. Çünkü başka alternatifler üretemedik. Oysa Avrupa'da tarım gerçekten çok önemli, İtalya'da bir çiftliğe gezmeye gittik. O kadar modern bir çiftlikti ki hayretler içerisinde kaldık. Çiftlikteki ekili buğday boyumu aşıyordu. 300 den fazla manda vardı. Sütü de çok modern ve hijyenik şartlarda işliyorlardı.

Keza Orta Amerika'ya İngiltere'ye gittim. O kadar çok hayvancılık ileriydi ki yüzlerce büyükbaş hayvan çiftlikleri doluydu.

Yine üzülerek belirtiyorum ki mercimeğin anavatanı Türkiye Kanadalılar bizden almışlar ve üretmişler şimdi bize ihracat yapıyorlar. Bu çok üzücü bir durum gerçekten. Keza lale anavatanı Türkiye ama Hollanda tüm dünyaya Lale ihraç ediyor.

Yapılması gereken nedir ?  Bir an önce ekonomik durumun düzeltilmesi için harekete geçilmelidir. Zaman çalışma ve üretme zamanıdır. Yeni fikirler geliştirilmeli, hayata geçirilmelidir. Ekonomi ancak bu sayede düzlüğe çıkabilir. Başarı ancak üretmekten geçer. Üretim ön planda olmalı, üretimler yatırımlarla desteklenmelidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.