Değerli okurlarım, bugünkü köşemde sizlerle Prof. Dr. Suheyl Ünver Hocamın paylaştığı tarihi bir hikâyeyi anlatmak istiyorum. Hikâye gerçekten yasanmış tarihi bir vakıadır. Ben bu tarihi hikâyeyi ibretle okudum bakalım sizlerin değerlendirme ve tahlili ne olacak?
FATİH SULTAN MEHMET'İN BEDDUASI ‼
''Fatih İstanbul'u alıp da maiyetiyle Ayasofya önüne geldiği zaman derinden
derine bir inilti işitir. Sesin geldiği tarafa bir adam gönderir.
Sakalları uzamış, hali perişan bir keşiş bulup getirip huzura
çıkardılar. Keşiş korktu, teskin ettiler.
Niçin hapsedildin diye sordular? Keşiş fala baktığını ve kuşatma
hazırlıkları sırasında Konstantin'in kendisini çağırıp İstanbul'u Türklerin
alıp almayacağını bildirmek için remil atmasını söylediğini, remilde
İstanbul'un Türklerin eline geçeceğini söylemesi üzerinde de Konstantin'in
kızarak onu zindana attırdığını hikâye etti. Ve şimdi karşınızda
bulunuyorum, demek ki falım doğru imiş.
Bunun üzerine Fatih de İstanbul'un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair
remil atmasını ve doğruyu söylerse ödüllendirileceğini bildirdi.
Keşiş remil attı ve şöyle dedi:
- İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, lakin öyle bir
zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak, bu suretle İstanbul Türk
malı olmaktan çıkacak.
Bu falın bildirdiği sonuçtan büyük üzüntü duyan Fatih ellerini kaldırarak
"İstanbul'da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar, Allah'ın gazabına
uğrasınlar!' diye beddua etti."