Osmanlı İmparatorluğunu, 1854'te l. Abdülmecit döneminde küresel tefeci bankerlerden faizle borç almaya başlamasından 21 yıl sonra, borçlarını ödeyemeyip İmparatorluğun ekonomisini, düyunu-u umumiye ( genel borçlar) denen alacaklı ülkelere teslim etmişti.
Bu düyun-u umumiye, ülkenin tüm gelirlerine, vergilerine de el koymuştu. Bunların en önemlilerinden biri TÜTÜN gelirleriydi. Alacaklı ülkeler, bununla ilgili 1883 yılında -Tütün Rejisi-adıyla bir şirket kurdular.
Tekel oluşturdular. Tütün üreten köylülerin karşısına tek alıcı olarak çıktılar ve düşük fiyatla tütün almaya başladılar. Zamanla Reji idaresi aldığı tütünü kendisi işlemeye başladı. Yerel halkın tüm imalathaneleri kapatıldı.
İmparatorluk içinde yetişen ünlü Türk tütünü, ucuz fiyata - Tütün Rejisi'ne teslim ediliyordu. Bu tütün idaresi, köylü vatandaşlara, kendi kontrolü dışında Tütün üretmeyi yasakladı. Bunu kontrol etmek için, -- Reji Kolcuları-- denen silahlı takip gücü oluşturdular. Bu - silahlı reji kolcuları- tütün yasasından aldıkları cesaretle, köylülere şiddet uygulamaya başladı. Reji Kolcuları, 40 yıl içinde 20 bin Türk köylüsünü öldürdü(yirmi bin).
İşte severek dinlediğimiz Bodrum türküsü ÇÖKERTME, bu reji kolcuları tarafından öldürülen Çökertme'li Halil'in acıklı öyküsü üzerine yazılmıştır.
Halil, Bodrum'dan Yunan adalarına tütün götürüp satarak geçimini sağlamakta olan sevilen yiğit biridir. Aynı zamanda Kaymakam'ın evinde çalışan Gülsüm adında bir kızı sevmektedir. Aynı kızdan Bodrum Kaymakamı da hoşlanmaktadır.
Halil ile Gülsüm anlaşıp kaçarlar. Birlikte yaşamaya başlarlar. Bunu hazmedemeyen Kaymakam, Tütün Rejisi adlı yabancı şirketin silahlı kolcularını, Halil'in kaçakçılık yaptığı koya gönderir.
Ani baskınla Halil'i yakalayan kolcular, Halil'i işkenceyle öldürür. Çökertme zeybeği bunun üzerine yazılmıştır. Bu olayla Anadolu köylüsünün yabancı şirketlerin izni olmadan tütün üretmesi ve satmaya kalkması bir kez daha önlenir.
1913 yılında Balkan Savaşı sırasında paraya çok ihtiyaç duyan hükümet, para karşılığında, rejinin sahip olduğu ayrıcalıkları 15 yıl daha( 1928 yılına kadar) uzattı. Bu soygun düzenini ancak kurtuluş savaşından sonra kurulan Cumhuriyet hükümeti ile Atatürk ortadan kaldırdı.
1925 yılında bu yabancı Tütün şirketini 4 milyon liraya satın alarak, kamulaştırdı. Halkın ortak malı yaptı. Fakat ne yazık ki, Turgut Özal döneminde çıkarılan kanunla, sigara ve tütün ithalatı serbest bırakıldı.
TEKEL'in satılmasından sonra da, artık raflarda Türk sigarası kalmadı. Türk tütüncülüğü yok edildi. Eskiden dünyanın en kaliteli tütününün üretildiği Türkiye'de Türk sigarası satılmaz oldu. Türküler, yaşanan gerçekleri söyler.