Değerli dostlarım bugünkü yazımda bir davayla ilgili hikayeyi anlatmak istiyoruz. Ben okurken bir hukukçu olarak çok etkilendim. Sizlerin de hoşunuza giderek bu hikayeyi okuyacağınız düşünerek sizlerle paylaşıyorum. Hikayemiz kısaca söyle ;
Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu. Futbolcu yakalanmıştı. Ama karısının cesedi ortada yoktu. Duruşma Amerikan Filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu. Kucak dolusu parayla tuttuğu Avukatı Jüriyi iknaya çalışıyordu.
"Sayın Jüri üyeleri müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum. Buna az sonra siz de inanacaksınız. Neden mi ? Bakın şimdi birden 10 a kadar sayacağım ve müvekkilimin öldürdüğü iddia edilen karısı bu kapıdan içeri girecek...
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, , ,
Bütün Jüri kapıya döndü. Kimse girmedi içeri. Avukat savunma dahisiydi, öldürücü hamlesini yaptı.
"Bakın sizde kadının öldüğüne inanmıyorsunuz. Çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız... İşte kararı buna göre vermenizi talep ediyorum. . "
Ancak Jüri ünlü futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu şekilde sonuçlandı.
Mahkeme çıkışında avukat bayan Jüri başkanına yaklaştı;
"10 a kadar saydığımda sizde de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız neden böyle bir karar imza attınız?
"Doğru dedi Jüri başkanı; ben de kapıya baktım ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu.. "
Bakış açınızı ne kadar geniş tutarsanız, doğruya ulaşmanız bu kadar hızlı olur. En iyi analist herkes bir noktaya bakarken, o noktaya yönelen bakışları izleyen kişidir...!