İsmet GÜRAL: Yaşam Kısa; Dünya Telaşına Kapılıp, Birbirimize Vereceğimiz Sevgiyi, İlgiyi İhmal Ediyoruz
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
03.06.2017 - 03:20, Güncelleme:
13.11.2023 - 06:33 8622+ kez okundu.
İsmet GÜRAL: Yaşam Kısa; Dünya Telaşına Kapılıp, Birbirimize Vereceğimiz Sevgiyi, İlgiyi İhmal Ediyoruz
İş adamı İsmet Güral’ın her yıl bir gelenek halinde getirdiği dost iftarı bu yılda kalabalık bir katılım ile Afyonkarahisar yolu üzerinde bulunan Güral Sofrasında gerçekleşti. İlkokul çağlarından günümüze kadar edindiği dostlarını düzenlediği iftar programı ile bir araya getiren İsmet Güral bu geleneğini bozmayarak birbirini seven ve tanıyan dostları ile bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. Kapıda, tek tek dostlarını oğulları Sami ve Ali Güral ile birlikte karşılayan İsmet Güral yaptığı kısa konuşmada dostluğun önemine vurgu yaptı.
Dünyadaki en büyük servetin dost biriktirmek olduğunu dile getiren Güral insanların birbirleri daha sık bir araya gelmesi gerektiğini söyledi.
İsmet Güral konuşmasında “ ilkokul yıllarından, 1950’li yıllardan itibaren beraber olduğum arkadaşlarım, Yeni Mahalledeki komşularım, arkadaşlarım, Ağaçköy’deki komşularım ve arkadaşlarım. Bu mübarek Ramazan ayının dinginliği, huzuru kalplerimize yansıması ve ayrıca dualarımızın gönüllerimize yansıması, bereketi ile sofralarımıza yansıması dileğimle hepinizi selamlıyorum. Burada bulunan insanlar pek çoğu benim çok yakından tanıdığım dostlarımızdan geçmiş iftarlarda sık sık şöyle bir şey duydum. ‘Ya İsmet iyi ki yaptın da arkadaşım böyle bir iftara vesile oldun da birbirimizi gördük. Biz uzun zamandır ne kadar sevdiğim dostlarımın bir kısmını görmüyordum, burada gördüm’ gibi cümleler duydum. Bu beni değişik şekilde mutlu kılıyor ama bunun yanında düşündürüyor. Demek ki bizler dünyanın telaşesine o kadar çok dalıyoruz ki ya da ekonomik konulara o kadar çok yoğunlaşıyoruz ki biz sevgiyi ihmal ediyoruz. Birbirimize vereceğimiz değeri ihmal ediyoruz. Zaman ayırmıyoruz, ayıramıyoruz. Halbuki her şey zamanında yapılmalı. Hepimizin bildiği gibi yaşam son derece kısa. Bilirsiniz yaşamın kısalığı için derler ki gözünü açıp kapatıncaya kadar geçen süredir hayat. O zaman bu yaşam içinde birbirimize gerekli sevgiyi, ilgiyi, alakayı zamanında göstermeliyiz. Bu zamanında yapılmadığı zaman ne kadar yanlış sonuçlar doğurduğuna dair pek çok örnekler vardır.
Ben sizlerle çoğunuzun bildiği bir örneği, bir mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu okuyacağım mektup bir insanın hasta yatağında son anlarında olayın ciddiyetine varıp farklı değerlendiren herkesin tanıdığı bir isim. Bu isim dünyanın en zengin insanlarından bir tanesi Steve Jobs. Jobs diyor ki ‘İş dünyasında başarının zirvesine ulaştım. Diğerlerinin gözünde hayatım mükemmel bir başarı misaliydi. Gel gör ki, iş dışında çok az mutluluğum oldu. Sonuçta, maddî zenginlik hayatımın gerçek bir parçasıydı, artık alışmış olduğum. Şu anda, hasta yatağında yatarken ve bütün hayatımı hatırlayıp gözden geçirirken fark ediyorum ki; o kadar gurur duyduğum herkes tarafından tanınma, takdir edilme ve bu maddî zenginlik, yaklaşan ölümle soluyor ve anlamını yitiriyor. Karanlığın ortasında yaşam destek ünitelerinden çıkan yeşil ışıklara bakıyor, onların mekanik seslerini işitiyorum, ölümün nefesinin giderek yaklaştığını hissediyorum. Artık biliyorum ki; hayatımızı idâme ettirecek kadar maddiyata ulaştığımızda maddiyatla alakası olmayan meselelerin peşinden gitmeliyiz. Maddiyattan daha önemlidir, olmalıdır bu meseleler. Belki ilişkilerimiz, belki sanat, belki de daha genç olduğumuz zamanlardan bir rüya, bir emel. Hiç durmaksızın maddiyat peşinde koşmak bir insanı yoldan çıkmış bir varlığa dönüştürür, aynı benim gibi. Tanrı bize hisleri diğer tüm insanların kalbindeki sevgiyi hissedebilmemiz için verdi, maddiyatın bizi uyutarak yönlendirdiği yanlış algılar için değil. Ömrüm boyunca kazandığım paraları yanımda götüremem, götürebileceğim sadece sevgiyle beslenmiş hatıralarım. İşte bunlar gerçek zenginliğin, senin yanında hep kalacak olan, sana devam etmen için güç ve ışık verecek olan. Sevgi bin kilometre boyunca gidebilir. Hayatın sınırı yoktur. Arzu ettiğin yere kadar git. Yükselmek istediğin kadar yüksel. Hepsi senin yüreğinde ve ellerinde. Dünyadaki en pahalı yatak hangi yataktır? ”Hasta yatağı.” Arabanı sürmesi için bir adamın olabilir, sana para kazandıracak insanların olabilir, ama senin için hastalığını yaşayacak kimseyi bulamazsın. Kaybedilen maddiyat tekrar elde edilebilir. Ama kaybettiğinde tekrar elde edemeyeceğin bir şey var: Hayat. Şu anda hayatın hangi aşamasında olursak olalım, zamanı geldiğinde perde inecek. Ailene, eşine, arkadaşlarına duyduğun sevgindir asıl hazinen. Kendinle iyi geçin. Diğerlerini daima sev ve şefkat et’ sözlerini içeriyor. Bu mektupta belirttiği gibi her şeyi zamanında değerlendirerek birbirimize daha çok zaman ayırabilme ümidiyle sevgi ve saygı ile sizleri selamlıyorum, teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
Düzenlenen iftar programına Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Burdur Valisi Şerif Yılmaz, Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, il protokolü, davetliler ve İsmet Güral’ın yakın arkadaşları ile dostları katıldı.
İş adamı İsmet Güral’ın her yıl bir gelenek halinde getirdiği dost iftarı bu yılda kalabalık bir katılım ile Afyonkarahisar yolu üzerinde bulunan Güral Sofrasında gerçekleşti. İlkokul çağlarından günümüze kadar edindiği dostlarını düzenlediği iftar programı ile bir araya getiren İsmet Güral bu geleneğini bozmayarak birbirini seven ve tanıyan dostları ile bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. Kapıda, tek tek dostlarını oğulları Sami ve Ali Güral ile birlikte karşılayan İsmet Güral yaptığı kısa konuşmada dostluğun önemine vurgu yaptı.
Dünyadaki en büyük servetin dost biriktirmek olduğunu dile getiren Güral insanların birbirleri daha sık bir araya gelmesi gerektiğini söyledi.
İsmet Güral konuşmasında “ ilkokul yıllarından, 1950’li yıllardan itibaren beraber olduğum arkadaşlarım, Yeni Mahalledeki komşularım, arkadaşlarım, Ağaçköy’deki komşularım ve arkadaşlarım. Bu mübarek Ramazan ayının dinginliği, huzuru kalplerimize yansıması ve ayrıca dualarımızın gönüllerimize yansıması, bereketi ile sofralarımıza yansıması dileğimle hepinizi selamlıyorum. Burada bulunan insanlar pek çoğu benim çok yakından tanıdığım dostlarımızdan geçmiş iftarlarda sık sık şöyle bir şey duydum. ‘Ya İsmet iyi ki yaptın da arkadaşım böyle bir iftara vesile oldun da birbirimizi gördük. Biz uzun zamandır ne kadar sevdiğim dostlarımın bir kısmını görmüyordum, burada gördüm’ gibi cümleler duydum. Bu beni değişik şekilde mutlu kılıyor ama bunun yanında düşündürüyor. Demek ki bizler dünyanın telaşesine o kadar çok dalıyoruz ki ya da ekonomik konulara o kadar çok yoğunlaşıyoruz ki biz sevgiyi ihmal ediyoruz. Birbirimize vereceğimiz değeri ihmal ediyoruz. Zaman ayırmıyoruz, ayıramıyoruz. Halbuki her şey zamanında yapılmalı. Hepimizin bildiği gibi yaşam son derece kısa. Bilirsiniz yaşamın kısalığı için derler ki gözünü açıp kapatıncaya kadar geçen süredir hayat. O zaman bu yaşam içinde birbirimize gerekli sevgiyi, ilgiyi, alakayı zamanında göstermeliyiz. Bu zamanında yapılmadığı zaman ne kadar yanlış sonuçlar doğurduğuna dair pek çok örnekler vardır.
Ben sizlerle çoğunuzun bildiği bir örneği, bir mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu okuyacağım mektup bir insanın hasta yatağında son anlarında olayın ciddiyetine varıp farklı değerlendiren herkesin tanıdığı bir isim. Bu isim dünyanın en zengin insanlarından bir tanesi Steve Jobs. Jobs diyor ki ‘İş dünyasında başarının zirvesine ulaştım. Diğerlerinin gözünde hayatım mükemmel bir başarı misaliydi. Gel gör ki, iş dışında çok az mutluluğum oldu. Sonuçta, maddî zenginlik hayatımın gerçek bir parçasıydı, artık alışmış olduğum. Şu anda, hasta yatağında yatarken ve bütün hayatımı hatırlayıp gözden geçirirken fark ediyorum ki; o kadar gurur duyduğum herkes tarafından tanınma, takdir edilme ve bu maddî zenginlik, yaklaşan ölümle soluyor ve anlamını yitiriyor. Karanlığın ortasında yaşam destek ünitelerinden çıkan yeşil ışıklara bakıyor, onların mekanik seslerini işitiyorum, ölümün nefesinin giderek yaklaştığını hissediyorum. Artık biliyorum ki; hayatımızı idâme ettirecek kadar maddiyata ulaştığımızda maddiyatla alakası olmayan meselelerin peşinden gitmeliyiz. Maddiyattan daha önemlidir, olmalıdır bu meseleler. Belki ilişkilerimiz, belki sanat, belki de daha genç olduğumuz zamanlardan bir rüya, bir emel. Hiç durmaksızın maddiyat peşinde koşmak bir insanı yoldan çıkmış bir varlığa dönüştürür, aynı benim gibi. Tanrı bize hisleri diğer tüm insanların kalbindeki sevgiyi hissedebilmemiz için verdi, maddiyatın bizi uyutarak yönlendirdiği yanlış algılar için değil. Ömrüm boyunca kazandığım paraları yanımda götüremem, götürebileceğim sadece sevgiyle beslenmiş hatıralarım. İşte bunlar gerçek zenginliğin, senin yanında hep kalacak olan, sana devam etmen için güç ve ışık verecek olan. Sevgi bin kilometre boyunca gidebilir. Hayatın sınırı yoktur. Arzu ettiğin yere kadar git. Yükselmek istediğin kadar yüksel. Hepsi senin yüreğinde ve ellerinde. Dünyadaki en pahalı yatak hangi yataktır? ”Hasta yatağı.” Arabanı sürmesi için bir adamın olabilir, sana para kazandıracak insanların olabilir, ama senin için hastalığını yaşayacak kimseyi bulamazsın. Kaybedilen maddiyat tekrar elde edilebilir. Ama kaybettiğinde tekrar elde edemeyeceğin bir şey var: Hayat. Şu anda hayatın hangi aşamasında olursak olalım, zamanı geldiğinde perde inecek. Ailene, eşine, arkadaşlarına duyduğun sevgindir asıl hazinen. Kendinle iyi geçin. Diğerlerini daima sev ve şefkat et’ sözlerini içeriyor. Bu mektupta belirttiği gibi her şeyi zamanında değerlendirerek birbirimize daha çok zaman ayırabilme ümidiyle sevgi ve saygı ile sizleri selamlıyorum, teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
Düzenlenen iftar programına Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Burdur Valisi Şerif Yılmaz, Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, il protokolü, davetliler ve İsmet Güral’ın yakın arkadaşları ile dostları katıldı.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.