Milletvekili ERBAŞ: Yüz Yılın Umudu, Yüz Yıllık Cumhuriyetimiz

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yılına girdiğimiz şu günlerde açıklama yaparak, Cumhuriyetin direniş, umut, dönüşüm, ilerleme olduğunun altını çizdi.

Milletvekili Erbaş: “100 Yıl önce hayaller ile başlayan bir fikrin ışığı bugün yolumuzu aydınlatırken, Türkiye Cumhuriyeti’nin başarı hikâyesi geleceğe dair tüm tasavvurların bayrağını taşıyor. Anadolu Topraklarında var olma mücadelesi veren; “hasta adam” sayılan bir devlet ve yok edilmek istenen bir ulus ayağa kalkarak 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet ile adını dünya sahnesine silinmez harflerle yazdırdı. Tarih boyunca bağımsız olan Türk’ün azmi, benzer kaderi paylaşan devletlere umut ışığı olması ile tarihin seyrini değiştiren bir rol oynadı. Cumhuriyet’in bir asırlık hikâyesi direniş, umut, dönüşüm ve ilerlemenin hikâyesidir. DİRENİŞTİR çünkü Mustafa Kemal’in ateşlediği bağımsızlık mücadelesi ile ona biçilen yola ve mahkûm edilmek istenen kadere direnen Türk Milleti “Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyetini” kurarak ona biçilen tüm rollere başkaldırmıştır. Cumhuriyet UMUTTUR çünkü köydeki çobandan cumhurbaşkanı, mezradaki kara yağız çocuktan Nobel Ödüllü Bilim İnsanı çıkarmıştır. DÖNÜŞÜM’dür Cumhuriyet; Atatürk’ün “Sizi kıvılcım olarak gönderiyorum volkan olup dönünüz” diyerek ülkelerine yol gösterme gayesi ile Anadolu’nun dört bir yanından dünyanın her köşesine yolladığı 800 çocuktur.   100 yıl boyunca bin bir zorluğun üstesinden gelen Cumhuriyet İLERLEMEDİR çünkü büyümüş, gelişmiştir. İnanan ve azmeden ulusun sayesinde önce on yılda on beş milyon genç yaratmış; sonrasında “Türkiye Yüz Yılına” olağanca azmi ve inancı ile yürüme kararlılığına bürünmüştür. “Önce İstiklal, sonra İstikbal” diyen Türk Halkı için Cumhuriyet’in 100. Yılı takvimsel anlamı olan bir zaman dönüşü değil aynı zamanda bir başarı hikâyesinin, bir dönüşümün, ilerlemenin ve kararlığının hikâyesidir. Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin karşılaştığınız her başarılı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı," Cumhuriyet fikri ve zihniyetinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Cumhuriyet bir rejimden öte bir fikir, bir zihniyettir. Benimseyebilmek için anlamak; anladığını hayata geçirmek gerekir. Tarihin gördüğü en büyük inkılap hareketini başlatan Ulu Önder Mustafa Kemal bu sebepledir ki : “Bati medeniyeti bu seviyeye ne kadar sürede geldi dersiniz, 300 yılda. Peki, bizim o kadar bekleyecek süremiz var mı, yok. O yüzden tabii ki acele edeceğiz, bunu anlamak için zekâya ihtiyaç yok” diyerek Cumhuriyet’i bir adım olarak görüp, artarak devam eden ve bitmeyen ilerleme olarak işaret etmiştir. Atatürk’ün de dediği gibi Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için çok fazla vatan evladını kaybettik. Bugün de ülkemizin karşı karşıya olduğu her türlü zorluğu aşmaya, aynı azmi göstermeyi gerektirdiğinde göstermeye ve ilerleme yolunda yılmadan yürümeye hazırız. O halde 100. Yıl sadece coşkulu kutlamalar yaptığımız değil aynı zamanda kendimizi değerlendirdiğimiz, vizyonumuzu en ileriye koyduğumuz ve geleceğe yönelik sözler verdiğimiz bir yıl olmalıdır. Cumhuriyet’in 100. Yılı bu anlamda geleceğe verilmiş bir taahhüt, “Türkiye’nin Yüz Yılı” için bir umut ışığıdır. Geçmiş başarılarımız, geleceğin bize sunacağı imkânları ve mükellef olduğumuz sorumlulukları belirler. Geçmişimizden duyduğumuz gururla, Cumhuriyet’in temel değerlerinin ışığında daha da güçlenerek yol alacak,  yüz yıllık mirasımızla dünya sahnesine TÜRKİYE adını başarılar ve gururdan mürekkep altın harflerle yazdıracağız. Ülkemizi “Türkiye Yüz Yılı Vizyonunun” gösterdiği hedeflere ulaştıracak olan budur! Bize devrolan miras da tam olarak budur! Mustafa Kemal Atatürk’ e göre Cumhuriyet “Kimsesizlerin kimsesidir”. Bugün geldiğimiz noktada “Türkiye Yüz Yılında” Türkiye dünya sahnesinde önemli bir aktördür ve bunu herkesin kimsesi olmuş Cumhuriyet’e borçludur. Türkiye Cumhuriyeti 100 yıl boyunca olduğu gibi gelecekte de dünya sahnesinde önemli bir oyuncu olacak, geçmişten alığı mirası geleceğe taşıyacaktır.   Cumhuriyet’in 100. Yılı aynı zamanda gelecek için istenen bir vizyon çağrısıdır. Türkiye’nin Yüz Yılı’nda hepimiz ilerlemeye devam etmek, dönüşen dünyanın belirleyicisi olmak, gelecek nesiller için umut dolu bir gelecek yaratmak, tarihe olan bağlılığımızdan kopmadan geleceği inşa etmek için var gücümüzle çalışacağız. “Türkiye Yüz Yılı” diye çıktığımız yolda yüz yıllarca sürecek bir vizyon ve dönüşümün ateşleyicisi olacak “Ya istiklal ya ölüm diye başladığımız” tarihsel yolculuğumuzu, İstiklal ’den İstikbal’e açılan yepyeni hedeflerle taçlandıracağız. “Yaşasın Güçlü Türkiye, Yaşasın Cumhuriyet” derken “Türkiye Yüz Yılını” heyecanla bekleyen dünyanın her yerindeki Türk’leri selamlıyor; başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatan toprağını kanları ile sulayan, fikri hür vicdanı hür bireyler yetiştiren ve Cumhuriyet’i bize armağan etmek için kendini feda eden ecdadımızı sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum…” ifadelerini kullandı. – DORUK