Binbaşı Noel’in Ruhu Güneydoğu’da Hortlatılmaya Mı Çalışılıyor?

 Güney Doğudaki birçok sivil toplum kuruluşunu tek çatı altında toplayan DTH (Demokratik Toplum Hareketi ) 14 maddelik bildirgelerinde ‘özyönetim ilanı ve hendekler kazıp kentleri birer savaş alanına çeviren PKK’lı teröristlere açık destek vermişti. Bu açıklama da özetle, özerklik ilan edilen bölgelerin komşu şehirleri kapsaması,Türkçe dışındaki dillerinde resmi dil olarak kabulü,Yargının özerk bölgelere göre düzenlenip, bu bölgelere Devletin gelirlerinden pay verilmesi, asayiş ve vergi toplamada özerklik ilan ettikleri bölgedeki özyönetimlerine tam yetki verilmesiydi. Yani fiili, idari ve hukuki ayrılık. Yani Türkiye Cumhuriyetine karşı bayrak açmak. Daha da açıkçası Ülkenin parçalanması istenmekteydi.                   Hamasi sözler sarf etmek istemiyorum, biraz olsun tarihten söz edip, sadece kısa bir not düşmek istiyorum. Çünki; Tarih, kendisinden ders almayanlara hep tokat atmıştır.                   Hatırlayacağınız üzere bundan kısa bir süre önce HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Rusya ile yaşadığımız şu kriz döneminde Moskova’ya giderek Rus Dış İşleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmüş, bu görüşmeden sonra Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapısı aleyhine Güney Doğu Bölgesinde özerklik ilanı ile ilgili açıklamalarda bulunmuştu.                  Tarih tekerrürden ibaret denir ya, işte bu açıklamalar insanı ister istemez, tarihte bir yolculuğa çıkarıyor.Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda Güney Doğudaki Kürt aşiretlerini kışkırtarak Bedirhan Aşireti ile birlikte Kürdistan kurmaya çalışan, Binbaşı Noel olarak tanınan İngiliz istihbarat subayı, (Edward William Charles Noel) akıllara geliyor.Selahattin Demirtaş’ın Rusya Ziyareti 1919 yılı Ocak ayında toplanan Paris Barış Konferansına katılan, Ermeni ve Kürt Devleti kurulması konusunda anlaşan, Boghos Nubar Poza ile Sait Paşa nın ziyaretini ister istemez akıllara getirmektedir.                                 Kabul edilemez bu başkaldırı ve parçalanma talebi, inanıyorum ki aklı selim düşünen çoğu Güney Doğu halkı tarafından istememektedir. Başlangıçta, etnik kökene dayalı olarak ayrımcılık yapıldığını iddia eden ve buna inanıp,  farkında olmadan bambaşka amaçlara hizmet ve destek veren bir kısım bölge haklıda, bu gün görülen odur ki  desteğini çekmiştir. Huzursuz bir ortam binlerce kişiyi evlerini, memleketlerini terk etmek zorunda bırakmıştır.                 Bu gün, sözde onların adlarına konuştuklarını söyleyenlerin bu sözleri ve eylemleri, mazide amacına ulaşamamış, bilinen mihrakların etkisiyle sarf edilen, temelsiz, kişisel arzuların ifade edilmesinden ileriye gitmeyecektir.  Kütahya Baro Başkanı Av. Ahmet ATAM
İgsaş