TBMM'de Kütahya Rüzgarı

Güncel 19.03.2021 - 07:38, Güncelleme: 13.11.2023 - 06:33 2750+ kez okundu.
 

TBMM'de Kütahya Rüzgarı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP, TBMM Katip Üyesi İshak GAZEL'in Çini Sanatçısı Nida OLÇAR ile birlikte organize ettiği Meclis Özel Kütahya Koleksiyonu "Sıtkı Nida OLÇAR Sergisi"nin açılışını meclis şeref holünde gerçekleştirdi. TBMM Katip Üyesi İshak GAZEL ve Kültür Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida OLÇAR, katılımcılarla birebir ilgilendi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP, TBMM Katip Üyesi İshak GAZEL'in Çini Sanatçısı Nida OLÇAR ile birlikte organize ettiği Meclis Özel Kütahya Koleksiyonu "Sıtkı Nida OLÇAR Sergisi"nin açılışını meclis şeref holünde gerçekleştirdi. TBMM Katip Üyesi İshak GAZEL ve Kültür Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida OLÇAR, katılımcılarla birebir ilgilendi. TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP, milli ve manevi değerlere renk renk, desen desen, nakış nakış işlenen geleneksel Türk çini sanatını korumanın, geliştirmenin ve yaşatmanın önemli bir mesuliyet olduğunu söyledi. Kültür Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida OLÇAR’ın da babasından aldığı el ile hazırladığı Meclis Özel Kütahya Koleksiyonuyla ilk kez tarihi çini desenlerini eşarplara, kravatlara, kol düğmelerine ve ev tekstiline uyarladı. ŞENTOP, TBMM'nin kuruluşunun 100. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Meclis Özel Kütahya Koleksiyonu Çini Sergisi'nde, UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Çini Sanatçısı Sıtkı OLÇAR’ı vefatının 10. yılında 10 eseriyle rahmetle andıklarını belirtti.      ŞENTOP: Türk Çini Sanatı, En Değerli Kültürel Miraslarımızdan Biri Meclis'in, siyasi faaliyetlerin yanı sıra sosyal, kültürel ve sanatsal faaliyetler bakımından da milletin her yönüyle temsil edildiği yer olduğunu dile getiren ŞENTOP, şöyle devam etti: "Geleneksel Türk çini sanatı, en değerli kültürel miraslarımızdan biri. Çini sanatı, son bin yıllık görkemli medeniyetimizin sahip olduğu estetik zevkimizi ve güzelliğe bakışımızı yansıtır. Milli ve manevi değerlerimizi renk renk, desen desen, nakış nakış işlediğimiz geleneksel Türk çini sanatını korumak, geliştirmek ve yaşatmak bizler için önemli bir mesuliyettir. 2008 yılında UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü'nü alan, 'Çininin Picasso'su' ve 'Çini Dervişi' olarak anılan Sıtkı OLÇAR’ın sevgili kızı Nida OLÇAR Hanımefendi'nin babası ve aynı zamanda ustasının izinden giderek Türk çini sanatını, daha yukarıya taşıması memleketimiz adına çok önemli bir kazanımdır. Yurt dışında ve yurt içinde açtığı sergilerle Kütahya ve Türkiye’yi büyük bir başarıyla temsil eden Nida OLÇAR’ın şahsında, geleneğimizi ve kültürümüzü çağdaş formlarla gelecek nesillere aktaran tüm sanatçılarımızla gurur duyuyoruz. Bugün açılışını yaptığımız sergiyle hem çini sanatının nadide eserlerinin Meclisimizde sergilenmesini sağlayacak hem de geleneksel çini sanatımızın, ünü ülkemizin sınırlarını aşmış hünerli eli merhum Sıtkı Usta’yı hayırla yad etme imkanı bulacağız. ŞENTOP: Sanatçı Estetik Anlam Kazanan Eserle Algıyı Olguya Dönüştürür Toprağı işlemek, eşyayı biçimlendirmek, sese ahenk kazandırmak, sözü anlamlı bir şekilde ifade etmek sanattır. Fırça darbeleriyle tuvale şekil çizmek, küçücük bir tespih tanesine motifler işlemek, iğne iplikle desen oluşturmak, toprağa biçim vererek eser ortaya çıkarmak sanatçının işidir.   Sanatçı ortaya koyduğu eserle algıyı olguya dönüştürdüğünü, objeye estetik bir anlam kazandırır. Bu anlam yüklü sanat eseri, hepimizin içinde pek çok farklı duygu uyandırır. Bu duygular tamamen kendi geçmişimize ve hislerimize bağlıdır. Aslında bir estetik eser karşısında htiklerimiz, bizim kim olduğumuzla, hayat hikayemizle bağlantılıdır. Çininin, toprağın pişirilip sırlanması ve bir sanatçı elin renklendirmesiyle emek, sabır, yetenek ve ruhun birleşimiyle oluşan bir sanat. Çini sanatında genellikle lacivert, mavi, turkuaz, siyah renkler kullanılırken Kütahya ve İznik çinilerinde yeşil, kahverengi ve kırmızı renkler eklenmekte. Çininin ilk örneklerinin tuğla üzerine renkli sırın kullanılmasıyla eski Mısır ve Mezopotamya'da, sonra da Uygurlar tarafından mimaride kullanıldığını; mimari eserlerde çini süslemelerin, Türk-İslam sanatında Karahanlılar, Gazneliler ve Harezmşahlar'dan itibaren Selçuklular ve 16. yüzyılda zirveyi yaşadığı Osmanlılara kadar kullanılmaya devam etmiştir. ŞENTOP: Tarihi Çini Desenleri, Ev Tekstiline Uyarlanmış Anadolu haricinde İspanya, Mağrip, Mısır, İran, Horasan, Semerkant, Buhara, çini sanatını her mimaride görebileceğimiz İslam coğrafyalarıdır. Atalarımız cami, medrese, saray, köşk, türbe, hamam, kervansaray, minber, eyvan, kubbe ve çeşme gibi mimari eserlerde kullandıkları bu sanatı, günlük eşyalarda da kullanmışlar, hatta mezar taşlarına bile nakşeden ince zevke sahip olmuşlardır. Bugüne geldiğimizde Kültür Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida OLÇAR’ın da babasından aldığı el ile hazırladığı Meclis Özel Kütahya Koleksiyonuyla ilk kez tarihi çini desenlerini eşarplara, kravatlara, kol düğmelerine ve ev tekstiline uyarladığına büyük bir mutlulukla şahit oluyoruz.  Meclis Başkanı ŞENTOP, Bursa Yeşil Cami Çinileriyle İlgili Hikayeyi Anlattı Bursa Yeşil Cami, aslında bir külliyedir. Cami, türbe ve medresesindeki çinilerden dolayı Yeşil Cami adıyla meşhur olmuştur. Banisinin, mimarının, süsleme programını yapan nakkaşbaşının, mihrap çinilerini yapan ustalarının, hünkar mahfilindeki çinilerin ustasının ve ahşap işçiliklerini yapan ustanın adını veren altı kitabesiyle külliye, Osmanlı mimarisinde tek bir örnektir. Bir deprem sonrası Yeşil Cami’deki çinilerin bir kısmı dökülür ve zarar görür. Caminin onarılması gerekir; tarihi çinilerine benzer aynı örnek çiniler üretilmeye çalışılır. Değişik ayarlamalarda fırınlama tekniği defalarca denenmesine rağmen üretilen yeni parçalarda bir türlü aynı tondaki mavi renk elde edilemez. Çini sanatçılarımızın malumudur; fırınlanan boyalar ve toprak, çoğu zaman aynı renkte ortaya çıkmaz. Çini, sabır işidir bu yüzden. Çiniler, uzun süre öylece bırakılır. Aradan uzunca bir zaman geçer. Yeşil Cami’ye atanan meraklı bir imam efendi, caminin deposunu elden geçirir. Bu elden geçirme esnasında, Yeşil Cami’nin yapıldığı dönemdeki çini sanatçıları tarafından, çinilerin yedeklerinin depoya istiflendiğini tespit eder. Böylece merakı sayesinde bir güzelliğe sebep olan imam efendi, atalarımızın bıraktığı bu eşsiz çinileri tamamlatma bahtiyarlığına erişir. Yeşil Cami çini sanatçıları, yüzlerce yıl sonraya çinilerin yedeklerini bırakarak manevi iklimimizi güzelleştirmeye devam etmişlerdir. Merhum Sıtkı OLÇAR'ın geleneği takip eden ancak taklit etmemeye gayret gösteren sanatçılardandır. Çini sanatında kendi tarzını geliştirmesi sebebiyle ününün sınırları aşmıştır. İşin ustalarının onu "Çininin Picasso'su", "Çini Dervişi" gibi unvanlarla anmaktadır. "Babası Sıtkı Usta'dan Aldığı Emanetle, Türk Çini Sanatını Yaşatacağına İnanıyorum" Nida OLÇAR da babasından kalan mirası geliştirerek yaşatmaya gayret eden sanatçılardan. Beş yaşından itibaren Sıtkı Usta’nın rahle-i tedrisinde yetişen, eski geleneği çağdaş bir bakış açısıyla yorumlayan, eski hammaddelerle sanatını icra eden; kaz kanadı fırça ve toprak boyadan vazgeçemeyen, adeta pergelin sabit ayağı gibi bin asır önceki geleneğe bağlı olarak çalışan çini sanatçımız Sayın Nida OLÇAR Hanımefendi’nin, babası Sıtkı Usta’dan emanet aldığı bu meşaleyi elden ele devrederek Türk çini sanatını yaşatacağına yürekten inanıyorum. "Nida OLÇAR, Bin Yıllık Çini Geleneğine Estetik Katarak Öğrenciler Yetiştirecek" Nida OLÇAR'ın bin yıllık çini geleneğini günün estetik zevkleri içinde tekrar yorumladığı sefertasları, keşkülü fukaralar ve şifa kaplarının yenilerini üretip, öğrenciler yetiştirecek. Ayrıca dünyaca ünlü Kapadokya'mızın kırmızı topraktan yapılan çömleklerini çini sanatımızla meczeden, iki güzellikten yeni bir üçüncü güzellik ortaya çıkaran, daima yeniyi arayan ve bizlere sunan değerli sanatçımızın başarılarının daim olmasını diliyorum." dedi.     Programda, Çini Sanatçısı Nida OLÇAR, Meclis Başkanı ŞENTOP'a, günün anısına çini akustik gramofon hediye etti. Meclis Özel Kütahya Koleksiyonu Sıtkı Nida OLÇAR Sergisi'nin açılışına, TBMM Meclis Başkanı Mustafa ŞENTOP, Yargıtay Başkanı Mehmet AKARCA, TBMM Başkanvekili Nimetullah ERDOĞMUŞ, TBMM İdare Amirleri Alpay ÖZALAN ve Erkan HABERAL, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin AKBAŞOĞLU, Kütahya Valisi Ali ÇELİK, Nevşehir Valisi İnci SEZER BECEL, TBMM Katip Üyesi İshak GAZEL, Kütahya Milletvekilleri Ahmet TAN, Ahmet ERBAŞ, Ceyda ÇETİN ERENLER, diğer il milletvekilleri, Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim IŞIK, KSBÜ Rektörü Prof. Dr. Vural KAVUNCU, AK Parti İl Başkanı Sebahattin CEYHUN, MHP İl Başkanı Selçuk ALIÇ ile Merkez İlçe Başkanı Ayhan TOY, Kütahya'daki basın mensupları, Meclis personeli ve davetliler katıldı.  - DORUK Fatma
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP, TBMM Katip Üyesi İshak GAZEL'in Çini Sanatçısı Nida OLÇAR ile birlikte organize ettiği Meclis Özel Kütahya Koleksiyonu "Sıtkı Nida OLÇAR Sergisi"nin açılışını meclis şeref holünde gerçekleştirdi. TBMM Katip Üyesi İshak GAZEL ve Kültür Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida OLÇAR, katılımcılarla birebir ilgilendi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP, TBMM Katip Üyesi İshak GAZEL'in Çini Sanatçısı Nida OLÇAR ile birlikte organize ettiği Meclis Özel Kütahya Koleksiyonu "Sıtkı Nida OLÇAR Sergisi"nin açılışını meclis şeref holünde gerçekleştirdi. TBMM Katip Üyesi İshak GAZEL ve Kültür Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida OLÇAR, katılımcılarla birebir ilgilendi.

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP, milli ve manevi değerlere renk renk, desen desen, nakış nakış işlenen geleneksel Türk çini sanatını korumanın, geliştirmenin ve yaşatmanın önemli bir mesuliyet olduğunu söyledi.

Kültür Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida OLÇAR’ın da babasından aldığı el ile hazırladığı Meclis Özel Kütahya Koleksiyonuyla ilk kez tarihi çini desenlerini eşarplara, kravatlara, kol düğmelerine ve ev tekstiline uyarladı.

ŞENTOP, TBMM'nin kuruluşunun 100. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Meclis Özel Kütahya Koleksiyonu Çini Sergisi'nde, UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Çini Sanatçısı Sıtkı OLÇAR’ı vefatının 10. yılında 10 eseriyle rahmetle andıklarını belirtti. 

 

 

ŞENTOP: Türk Çini Sanatı, En Değerli Kültürel Miraslarımızdan Biri
Meclis'in, siyasi faaliyetlerin yanı sıra sosyal, kültürel ve sanatsal faaliyetler bakımından da milletin her yönüyle temsil edildiği yer olduğunu dile getiren ŞENTOP, şöyle devam etti: "Geleneksel Türk çini sanatı, en değerli kültürel miraslarımızdan biri. Çini sanatı, son bin yıllık görkemli medeniyetimizin sahip olduğu estetik zevkimizi ve güzelliğe bakışımızı yansıtır. Milli ve manevi değerlerimizi renk renk, desen desen, nakış nakış işlediğimiz geleneksel Türk çini sanatını korumak, geliştirmek ve yaşatmak bizler için önemli bir mesuliyettir. 2008 yılında UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü'nü alan, 'Çininin Picasso'su' ve 'Çini Dervişi' olarak anılan Sıtkı OLÇAR’ın sevgili kızı Nida OLÇAR Hanımefendi'nin babası ve aynı zamanda ustasının izinden giderek Türk çini sanatını, daha yukarıya taşıması memleketimiz adına çok önemli bir kazanımdır. Yurt dışında ve yurt içinde açtığı sergilerle Kütahya ve Türkiye’yi büyük bir başarıyla temsil eden Nida OLÇAR’ın şahsında, geleneğimizi ve kültürümüzü çağdaş formlarla gelecek nesillere aktaran tüm sanatçılarımızla gurur duyuyoruz. Bugün açılışını yaptığımız sergiyle hem çini sanatının nadide eserlerinin Meclisimizde sergilenmesini sağlayacak hem de geleneksel çini sanatımızın, ünü ülkemizin sınırlarını aşmış hünerli eli merhum Sıtkı Usta’yı hayırla yad etme imkanı bulacağız.


ŞENTOP: Sanatçı Estetik Anlam Kazanan Eserle Algıyı Olguya Dönüştürür
Toprağı işlemek, eşyayı biçimlendirmek, sese ahenk kazandırmak, sözü anlamlı bir şekilde ifade etmek sanattır. Fırça darbeleriyle tuvale şekil çizmek, küçücük bir tespih tanesine motifler işlemek, iğne iplikle desen oluşturmak, toprağa biçim vererek eser ortaya çıkarmak sanatçının işidir.

 



Sanatçı ortaya koyduğu eserle algıyı olguya dönüştürdüğünü, objeye estetik bir anlam kazandırır. Bu anlam yüklü sanat eseri, hepimizin içinde pek çok farklı duygu uyandırır. Bu duygular tamamen kendi geçmişimize ve hislerimize bağlıdır. Aslında bir estetik eser karşısında htiklerimiz, bizim kim olduğumuzla, hayat hikayemizle bağlantılıdır.


Çininin, toprağın pişirilip sırlanması ve bir sanatçı elin renklendirmesiyle emek, sabır, yetenek ve ruhun birleşimiyle oluşan bir sanat. Çini sanatında genellikle lacivert, mavi, turkuaz, siyah renkler kullanılırken Kütahya ve İznik çinilerinde yeşil, kahverengi ve kırmızı renkler eklenmekte.


Çininin ilk örneklerinin tuğla üzerine renkli sırın kullanılmasıyla eski Mısır ve Mezopotamya'da, sonra da Uygurlar tarafından mimaride kullanıldığını; mimari eserlerde çini süslemelerin, Türk-İslam sanatında Karahanlılar, Gazneliler ve Harezmşahlar'dan itibaren Selçuklular ve 16. yüzyılda zirveyi yaşadığı Osmanlılara kadar kullanılmaya devam etmiştir.

ŞENTOP: Tarihi Çini Desenleri, Ev Tekstiline Uyarlanmış
Anadolu haricinde İspanya, Mağrip, Mısır, İran, Horasan, Semerkant, Buhara, çini sanatını her mimaride görebileceğimiz İslam coğrafyalarıdır. Atalarımız cami, medrese, saray, köşk, türbe, hamam, kervansaray, minber, eyvan, kubbe ve çeşme gibi mimari eserlerde kullandıkları bu sanatı, günlük eşyalarda da kullanmışlar, hatta mezar taşlarına bile nakşeden ince zevke sahip olmuşlardır. Bugüne geldiğimizde Kültür Bakanlığı Çini Sanatçısı Nida OLÇAR’ın da babasından aldığı el ile hazırladığı Meclis Özel Kütahya Koleksiyonuyla ilk kez tarihi çini desenlerini eşarplara, kravatlara, kol düğmelerine ve ev tekstiline uyarladığına büyük bir mutlulukla şahit oluyoruz. 



Meclis Başkanı ŞENTOP, Bursa Yeşil Cami Çinileriyle İlgili Hikayeyi Anlattı
Bursa Yeşil Cami, aslında bir külliyedir. Cami, türbe ve medresesindeki çinilerden dolayı Yeşil Cami adıyla meşhur olmuştur. Banisinin, mimarının, süsleme programını yapan nakkaşbaşının, mihrap çinilerini yapan ustalarının, hünkar mahfilindeki çinilerin ustasının ve ahşap işçiliklerini yapan ustanın adını veren altı kitabesiyle külliye, Osmanlı mimarisinde tek bir örnektir. Bir deprem sonrası Yeşil Cami’deki çinilerin bir kısmı dökülür ve zarar görür. Caminin onarılması gerekir; tarihi çinilerine benzer aynı örnek çiniler üretilmeye çalışılır. Değişik ayarlamalarda fırınlama tekniği defalarca denenmesine rağmen üretilen yeni parçalarda bir türlü aynı tondaki mavi renk elde edilemez. Çini sanatçılarımızın malumudur; fırınlanan boyalar ve toprak, çoğu zaman aynı renkte ortaya çıkmaz. Çini, sabır işidir bu yüzden. Çiniler, uzun süre öylece bırakılır. Aradan uzunca bir zaman geçer. Yeşil Cami’ye atanan meraklı bir imam efendi, caminin deposunu elden geçirir. Bu elden geçirme esnasında, Yeşil Cami’nin yapıldığı dönemdeki çini sanatçıları tarafından, çinilerin yedeklerinin depoya istiflendiğini tespit eder. Böylece merakı sayesinde bir güzelliğe sebep olan imam efendi, atalarımızın bıraktığı bu eşsiz çinileri tamamlatma bahtiyarlığına erişir. Yeşil Cami çini sanatçıları, yüzlerce yıl sonraya çinilerin yedeklerini bırakarak manevi iklimimizi güzelleştirmeye devam etmişlerdir.



Merhum Sıtkı OLÇAR'ın geleneği takip eden ancak taklit etmemeye gayret gösteren sanatçılardandır. Çini sanatında kendi tarzını geliştirmesi sebebiyle ününün sınırları aşmıştır. İşin ustalarının onu "Çininin Picasso'su", "Çini Dervişi" gibi unvanlarla anmaktadır.

"Babası Sıtkı Usta'dan Aldığı Emanetle, Türk Çini Sanatını Yaşatacağına İnanıyorum"
Nida OLÇAR da babasından kalan mirası geliştirerek yaşatmaya gayret eden sanatçılardan. Beş yaşından itibaren Sıtkı Usta’nın rahle-i tedrisinde yetişen, eski geleneği çağdaş bir bakış açısıyla yorumlayan, eski hammaddelerle sanatını icra eden; kaz kanadı fırça ve toprak boyadan vazgeçemeyen, adeta pergelin sabit ayağı gibi bin asır önceki geleneğe bağlı olarak çalışan çini sanatçımız Sayın Nida OLÇAR Hanımefendi’nin, babası Sıtkı Usta’dan emanet aldığı bu meşaleyi elden ele devrederek Türk çini sanatını yaşatacağına yürekten inanıyorum.

"Nida OLÇAR, Bin Yıllık Çini Geleneğine Estetik Katarak Öğrenciler Yetiştirecek"

Nida OLÇAR'ın bin yıllık çini geleneğini günün estetik zevkleri içinde tekrar yorumladığı sefertasları, keşkülü fukaralar ve şifa kaplarının yenilerini üretip, öğrenciler yetiştirecek. Ayrıca dünyaca ünlü Kapadokya'mızın kırmızı topraktan yapılan çömleklerini çini sanatımızla meczeden, iki güzellikten yeni bir üçüncü güzellik ortaya çıkaran, daima yeniyi arayan ve bizlere sunan değerli sanatçımızın başarılarının daim olmasını diliyorum." dedi.  

 

Programda, Çini Sanatçısı Nida OLÇAR, Meclis Başkanı ŞENTOP'a, günün anısına çini akustik gramofon hediye etti.

Meclis Özel Kütahya Koleksiyonu Sıtkı Nida OLÇAR Sergisi'nin açılışına, TBMM Meclis Başkanı Mustafa ŞENTOP, Yargıtay Başkanı Mehmet AKARCA, TBMM Başkanvekili Nimetullah ERDOĞMUŞ, TBMM İdare Amirleri Alpay ÖZALAN ve Erkan HABERAL, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin AKBAŞOĞLU, Kütahya Valisi Ali ÇELİK, Nevşehir Valisi İnci SEZER BECEL, TBMM Katip Üyesi İshak GAZEL, Kütahya Milletvekilleri Ahmet TAN, Ahmet ERBAŞ, Ceyda ÇETİN ERENLER, diğer il milletvekilleri, Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim IŞIK, KSBÜ Rektörü Prof. Dr. Vural KAVUNCU, AK Parti İl Başkanı Sebahattin CEYHUN, MHP İl Başkanı Selçuk ALIÇ ile Merkez İlçe Başkanı Ayhan TOY, Kütahya'daki basın mensupları, Meclis personeli ve davetliler katıldı.  - DORUK Fatma

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.