Dünyada ve Ülkemizde Termal Turizm

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 07.01.2018 - 21:07, Güncelleme: 13.11.2023 - 06:33 3139+ kez okundu.
 

Dünyada ve Ülkemizde Termal Turizm

 Emet Termal Resort & SPA Müdürü Ramazan SEZER, Dünyaʹda ve ülkemizde termal turizmi değerlendirdi. Otel Müdürü Ramazan SEZER, gazetemize yapmış olduğu açıklamada; " Sağlık ve Termal Turizm           Sağlık turizmi tedavi amaçlı kaplıca ve diğer sağlık merkezlerine seyahat eden kişinin fiziksel iyilik halini geliştirmek amacıyla veya estetik cerrahi operasyonlar, organ nakli, diş tedavisi, fizik tedavi, rehabilitasyon vb. gereksinimi olanlarla birlikte uluslararası hasta potansiyelini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine olanak sağlayan turizm türüdür.             Spesifik anlamda ise termal turizm termomineral suların binlerce yıldan beri insan üzerindeki etki ve faydaları ile bağışıklık sistemini güçlendirmek, birçok metabolizmal hastalıkların giderilmesi, iyilik halinin arttırılması amacı ile yapılan turizm hareketidir.   Türkiye’nin Termal Turizm’de Kuvvetli Olduğu Yönler           İklim dezavantajları nedeniyle özellikle romatizmal hastalıkların yoğun olarak görüldüğü Kuzey Avrupa ve İskandinav ülkelerinde termal turizme olan talep daha fazla hissedilmektedir.           İklim, fiyat, güvenlik ve ulaşım açısından göreceli avantajlara sahip ülkemiz tıp turizmi, spa&wellness ve kaplıca turizmi, ileri yaş ve spor turizmi açılarından olağanüstü avantajlı bir konumda olup her kesime hitap edebilecek niteliklere haizdir. Ayrıca, coğrafi yakınlık, ülkelerinde bulunmayan doğa ve iklim şartları nedeniyle ve kültürel benzerlik faktörleri de göz önünde bulundurulduğunda  Türkiye Ortadoğu ülkeleri içinde önemli bir sağlık termal turizm destinasyonu ülkesi olabilecek konumdadır.           İsveç, Norveç ve Danimarka’dan sonra Almanya ve Hollanda’daki bazı özel sigorta şirketlerinin de termal tedavileri için Türkiye’ye göndereceği hastalarının masraflarını karşılama kararı almaları ülkemiz termal turizmi açısından önemli bir pazar payı oluşturmaktadır. Kaplıca Tedavisinin Yararlı Olduğu Durumlar Kaplıca tesislerinin kullandıkları termal suların fiziko-kimyasal özelliklerine göre endikasyonları Kaplıca Yönetmeliği uyarınca Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmektedir. Hastalıkların çeşidine göre uygun kaplıca suyunun seçimi, yararlanma teknikleri ve süreleri bir doktor tavsiyesi ve reçetesi ile yapılmalıdır. Genel olarak kaplıca tedavisi aşağıda belirtilrn durumlarda yararlıdır. ¨    Solunum Sistemi Hastalıkları ¨    Cilt Hastalıkları ¨    Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları ¨    Kalp-Dolaşım Sistemi Hastlalıkları ¨    Mide-Bağırsak-Metabolizma Hastalıkları ¨    Böbrek ve İdrar Yolları Hastalıkları ¨    Kadın- Doğum Hastalıkları ¨    Nörolojik Hastalıklar Dünyada ve Ülkemizde Termal Turizm           Termal turizm Avrupa ülkelerinde Almanya’da önemli sektör haline gelmiştir. 263 adet resmi belgeli termal merkez bulunan Almanya’da tesislerin toplam kapasitesi 750.000’dir. Almanya’nın Stuttgart kentinde bulunan Das Leuze Kaplıca ve Rekreasyon Tesislerini yaz aylarında günde 8000 kişi ziyaret etmektedir. Bu rakam, yıllık ortalama 3000 kişi/gün olmaktadır. Hekim teşhisi ve raporu olması şartıyla, kaplıca tedavilerinin hem özel hem de kamu sağlık sigorta şirketleri tarafından tam veya kısmen karşılandığı ülkelerden biridir.           Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da son yıllarda çok gelişmiş tedavi edici kaplıca merkezleri kurulmuştur. İki ülkede 60 tedavi edici termal merkezi bulunmakta olup senede 500.000’e yakın hastaya tedavi hizmetleri verilmektedir. Hekim raporu olması kaydıyla, sigorta şirketleri tedavi masraflarını tam veya kısmen karşılamaktadır. Ayrıca, Fransa’da 104, İspanya’da 128 adet ve İtalya’da ise 360 civarında termal tesis bulunmaktadır. Rusya’da çok sayıda kür merkezi bulunmakta olduğu ve yılda 8 milyon turistin geldiği belirtilmektedir.           Japonya’da 1500 adet kaplıcada 100 milyon geceleme kapasiteli termal turizm yapılmaktadır. Beppu’da 1000 litre/saniye jeotermal su termal turizm amaçlı kullanılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Arkansan eyaletinde ise 55 bin kişinin yararlanacağı termal tesislerin yapılmış olduğu, Hawai’de turizmi 12 aya yaymak için termal sulardan yararlanılarak yeni kurulan tesisler ile termal turizm ağırlıklı uygulamalara başladığı bilinmektedir.           Termal(sıcak mineralli) sular ile yaratılan seyahat ve konaklama imkanları, hazırdaki bir ürünü (doğayı, denizi vs.) kullanan klasik seyahat ve konaklama konseptininde artık önüne geçmeye başlamıştır.           Dünyada pek çok merkez (Karlovy Var, Baden Baden, Evian-Les-Bains vb.) uzunca bir zamandan bu yana kendisini termal, SPA merkezi/destinasyonu olarak pazarlamaktadır. Buna son zamanlarda deniz suyunun kullanıldığı Talassoterapi destinasyonlarını da eklemek mümkündür.           Bölgemiz de şehir planlamalarının olmayışı ve çarpık yapılaşmalar neticesin de il ve ilçe merkezlerinin bir turizm kentini andırmaktan çok terkedilmiş şehirler görüntüsü vermektedir. Yerel yöneticilerin gerekli çalışmaları yaparak eski evlerin kültür turizme kazandırarak başlamalıyız. İlimiz de bulunan Ilıca, Yoncalı, Tavşanlı Göbel, Emet Dereli, Emet Kaplıcaları, Hisarcık Esire, Gediz Kaplıcaları, Simav Eynal gibi Birçok kaplıca destinasyonları oluşmuş ancak ne yazık ki çarpık yapılaşma ve şehirleşme sonucunda dünya örneklerinde gördüğümüz gibi uluslararası bir markalaşma sağlanamamıştır. Bunda ekonomik, teknik, idari pek çok sorunun rol oynadığı söylenebilir.           Dünya’da Termal Turizm amaçlı olarak Almanya ve Macaristan’a 10 Milyon kişi, Rusya’ya 8 Milyon kişi, Fransa’ya yaklaşık 700 Bin kişi, Japonya’nın ise sadece Beppu şehrine 12-13 Milyon kişi termal turizm amaçlı olarak seyahat ettiği göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz kür parkı, kür merkezi ve konaklama tesisi bütünlüğü  sağlayan tesislerin nicelik ve nitelik yönünden yetersizliği, uluslararası standartlarda termal tesislere sahip ve termal kent niteliğindeki destinasyonların oluşturulamaması nedenleriyle Dünya ve Avrupa ülkeleri ile rekabet ortamı sağlanamamıştır.           Hali hazırda sahil turizminde dünya ile rekabette ön sıralarda olmamıza rağmen ve yeterli, nitelikli profesyonel hizmet tecrübemiz varken dünyada giderek büyüyen termal turizmi pastasındaki Türkiye’nin payının ve rekabet gücünün artırılması hedeflenmiş olmakla beraber bu konuya ilgi duyan yeterli yatırımcı heveslendirilememiş  ve sağlanamamıştır. Sektörde Yatırımcı ve İşletme sorunlarını birebir yaşayanlar olarak bizce MESELE, NİTELİKLİ KAPLICA YAPACAK YATIRIMCI BULUNAMAMASIDIR." - DORUK
 Emet Termal Resort & SPA Müdürü Ramazan SEZER, Dünyaʹda ve ülkemizde termal turizmi değerlendirdi. Otel Müdürü Ramazan SEZER, gazetemize yapmış olduğu açıklamada; " Sağlık ve Termal Turizm           Sağlık turizmi tedavi amaçlı kaplıca ve diğer sağlık merkezlerine seyahat eden kişinin fiziksel iyilik halini geliştirmek amacıyla veya estetik cerrahi operasyonlar, organ nakli, diş tedavisi, fizik tedavi, rehabilitasyon vb. gereksinimi olanlarla birlikte uluslararası hasta potansiyelini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine olanak sağlayan turizm türüdür.             Spesifik anlamda ise termal turizm termomineral suların binlerce yıldan beri insan üzerindeki etki ve faydaları ile bağışıklık sistemini güçlendirmek, birçok metabolizmal hastalıkların giderilmesi, iyilik halinin arttırılması amacı ile yapılan turizm hareketidir.   Türkiye’nin Termal Turizm’de Kuvvetli Olduğu Yönler           İklim dezavantajları nedeniyle özellikle romatizmal hastalıkların yoğun olarak görüldüğü Kuzey Avrupa ve İskandinav ülkelerinde termal turizme olan talep daha fazla hissedilmektedir.           İklim, fiyat, güvenlik ve ulaşım açısından göreceli avantajlara sahip ülkemiz tıp turizmi, spa&wellness ve kaplıca turizmi, ileri yaş ve spor turizmi açılarından olağanüstü avantajlı bir konumda olup her kesime hitap edebilecek niteliklere haizdir. Ayrıca, coğrafi yakınlık, ülkelerinde bulunmayan doğa ve iklim şartları nedeniyle ve kültürel benzerlik faktörleri de göz önünde bulundurulduğunda  Türkiye Ortadoğu ülkeleri içinde önemli bir sağlık termal turizm destinasyonu ülkesi olabilecek konumdadır.           İsveç, Norveç ve Danimarka’dan sonra Almanya ve Hollanda’daki bazı özel sigorta şirketlerinin de termal tedavileri için Türkiye’ye göndereceği hastalarının masraflarını karşılama kararı almaları ülkemiz termal turizmi açısından önemli bir pazar payı oluşturmaktadır. Kaplıca Tedavisinin Yararlı Olduğu Durumlar Kaplıca tesislerinin kullandıkları termal suların fiziko-kimyasal özelliklerine göre endikasyonları Kaplıca Yönetmeliği uyarınca Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmektedir. Hastalıkların çeşidine göre uygun kaplıca suyunun seçimi, yararlanma teknikleri ve süreleri bir doktor tavsiyesi ve reçetesi ile yapılmalıdır. Genel olarak kaplıca tedavisi aşağıda belirtilrn durumlarda yararlıdır. ¨    Solunum Sistemi Hastalıkları ¨    Cilt Hastalıkları ¨    Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları ¨    Kalp-Dolaşım Sistemi Hastlalıkları ¨    Mide-Bağırsak-Metabolizma Hastalıkları ¨    Böbrek ve İdrar Yolları Hastalıkları ¨    Kadın- Doğum Hastalıkları ¨    Nörolojik Hastalıklar Dünyada ve Ülkemizde Termal Turizm           Termal turizm Avrupa ülkelerinde Almanya’da önemli sektör haline gelmiştir. 263 adet resmi belgeli termal merkez bulunan Almanya’da tesislerin toplam kapasitesi 750.000’dir. Almanya’nın Stuttgart kentinde bulunan Das Leuze Kaplıca ve Rekreasyon Tesislerini yaz aylarında günde 8000 kişi ziyaret etmektedir. Bu rakam, yıllık ortalama 3000 kişi/gün olmaktadır. Hekim teşhisi ve raporu olması şartıyla, kaplıca tedavilerinin hem özel hem de kamu sağlık sigorta şirketleri tarafından tam veya kısmen karşılandığı ülkelerden biridir.           Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da son yıllarda çok gelişmiş tedavi edici kaplıca merkezleri kurulmuştur. İki ülkede 60 tedavi edici termal merkezi bulunmakta olup senede 500.000’e yakın hastaya tedavi hizmetleri verilmektedir. Hekim raporu olması kaydıyla, sigorta şirketleri tedavi masraflarını tam veya kısmen karşılamaktadır. Ayrıca, Fransa’da 104, İspanya’da 128 adet ve İtalya’da ise 360 civarında termal tesis bulunmaktadır. Rusya’da çok sayıda kür merkezi bulunmakta olduğu ve yılda 8 milyon turistin geldiği belirtilmektedir.           Japonya’da 1500 adet kaplıcada 100 milyon geceleme kapasiteli termal turizm yapılmaktadır. Beppu’da 1000 litre/saniye jeotermal su termal turizm amaçlı kullanılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Arkansan eyaletinde ise 55 bin kişinin yararlanacağı termal tesislerin yapılmış olduğu, Hawai’de turizmi 12 aya yaymak için termal sulardan yararlanılarak yeni kurulan tesisler ile termal turizm ağırlıklı uygulamalara başladığı bilinmektedir.           Termal(sıcak mineralli) sular ile yaratılan seyahat ve konaklama imkanları, hazırdaki bir ürünü (doğayı, denizi vs.) kullanan klasik seyahat ve konaklama konseptininde artık önüne geçmeye başlamıştır.           Dünyada pek çok merkez (Karlovy Var, Baden Baden, Evian-Les-Bains vb.) uzunca bir zamandan bu yana kendisini termal, SPA merkezi/destinasyonu olarak pazarlamaktadır. Buna son zamanlarda deniz suyunun kullanıldığı Talassoterapi destinasyonlarını da eklemek mümkündür.           Bölgemiz de şehir planlamalarının olmayışı ve çarpık yapılaşmalar neticesin de il ve ilçe merkezlerinin bir turizm kentini andırmaktan çok terkedilmiş şehirler görüntüsü vermektedir. Yerel yöneticilerin gerekli çalışmaları yaparak eski evlerin kültür turizme kazandırarak başlamalıyız. İlimiz de bulunan Ilıca, Yoncalı, Tavşanlı Göbel, Emet Dereli, Emet Kaplıcaları, Hisarcık Esire, Gediz Kaplıcaları, Simav Eynal gibi Birçok kaplıca destinasyonları oluşmuş ancak ne yazık ki çarpık yapılaşma ve şehirleşme sonucunda dünya örneklerinde gördüğümüz gibi uluslararası bir markalaşma sağlanamamıştır. Bunda ekonomik, teknik, idari pek çok sorunun rol oynadığı söylenebilir.           Dünya’da Termal Turizm amaçlı olarak Almanya ve Macaristan’a 10 Milyon kişi, Rusya’ya 8 Milyon kişi, Fransa’ya yaklaşık 700 Bin kişi, Japonya’nın ise sadece Beppu şehrine 12-13 Milyon kişi termal turizm amaçlı olarak seyahat ettiği göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz kür parkı, kür merkezi ve konaklama tesisi bütünlüğü  sağlayan tesislerin nicelik ve nitelik yönünden yetersizliği, uluslararası standartlarda termal tesislere sahip ve termal kent niteliğindeki destinasyonların oluşturulamaması nedenleriyle Dünya ve Avrupa ülkeleri ile rekabet ortamı sağlanamamıştır.           Hali hazırda sahil turizminde dünya ile rekabette ön sıralarda olmamıza rağmen ve yeterli, nitelikli profesyonel hizmet tecrübemiz varken dünyada giderek büyüyen termal turizmi pastasındaki Türkiye’nin payının ve rekabet gücünün artırılması hedeflenmiş olmakla beraber bu konuya ilgi duyan yeterli yatırımcı heveslendirilememiş  ve sağlanamamıştır. Sektörde Yatırımcı ve İşletme sorunlarını birebir yaşayanlar olarak bizce MESELE, NİTELİKLİ KAPLICA YAPACAK YATIRIMCI BULUNAMAMASIDIR." - DORUK
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.