Baro’dan Zafer Bayramı Kutlaması

Güncel 30.08.2019 - 18:02, Güncelleme: 13.11.2023 - 06:33 3917+ kez okundu.
 

Baro’dan Zafer Bayramı Kutlaması

Kütahya Baro Başkanı Av. Ahmet Atam: “Bugün Bizler; Son Türk Devletinin Kurulmasına Vesile Olan, 30 Ağustos 1922'de Kazandığımız Büyük Zafer'in 97. Yılını Kutlamanın Haklı Gurur Ve Heyecanını Yaşıyoruz."
Kütahya Baro Başkanı Av. Ahmet Atam: “Bugün Bizler; Son Türk Devletinin Kurulmasına Vesile Olan, 30 Ağustos 1922'de Kazandığımız Büyük Zafer'in 97. Yılını Kutlamanın Haklı Gurur Ve Heyecanını Yaşıyoruz.                         97 Yıl Önce Bugün Türk Milleti, Başkomutan Mustafa Kemal Önderliğinde Emperyalizmin Taşeronu Olan Yunan Ordusunu Bir Meydan Savaşıyla Mağlup Etmiş Ve Sürdürdüğü Takip Harekatıyla 9 Eylül’de Düşmanı İzmir’de Denize Dökmüştür. Bu Zaferle; Yokluk Ve Yoksulluk İçerisinde, Büyük İmkansızlıklara Rağmen Donatılan Türk Ordusu 6 Aydan Önce Geçilemez Denilen Yunan Mevzilerini 3 Günde Geçmiş Ve O Günün İmkanlarına Rağmen Kütahya-İzmir Arasını On Günde Kat Ederek Tarihi Bir Zafer Kazanmıştır.                         Bu Zafer, Birlik Ve Beraberlik İçinde Hareket Ettiğimiz Sürece, Hele Konu Vatanın Bütünlüğüyse, Başaramayacağımız Hiç Bir Zorluğun Olmadığının Göstergesidir. Tarihimizin En Önemli Dönüm Noktalarından Biri Olmasının Yanında, Yalnızca Bizim Değil; Tüm Ezilmiş Ulusların, Hatta Tüm İnsanlığın, Özgürlüğe, Kurtuluşa, Başı Dik Ve Onuruyla Yaşama İsteğine Timsal  Olmuş  Tarihi Bir Bayramdır.                        Bu Zaferle Türk Milleti, Emperyalizmin Boyunduruğundaki Doğu Toplumları İçin De Bir Umut Olmuş Ve Tüm Mazlum Milletlere Emperyalizmin Cephede Yenilebileceğini Göstermiş,  Sömürge Ülkelerde Önce Pasif Direnişler, Sonrasında İse Sömürgecilere Karşı Savaşlar Başlamış Ve Dünya Tarihinde Kırılmalar Meydana Gelmiştir.                       Aradan Geçen Yıllar Bazı Kendini Bilmezlere  Bu Zaferin Hangi Şartlarda,Kime Karşı Nasıl Kazanıldığını Unutturup 30 Ağustos’un Halkın Tamamı  Nezdinde Çok Da Önemi Olmadığını Söyletse De Türk Milleti Varlığını,Birliğini,Özgürlüğünü Bu Zafere Borçludur Ve Kıymetli Milletimiz Bu Zaferin Öneminin İdraki İçindedir.                    Bu Nedenle, O Gün Bizi Başarıya Ulaştıran Ruh Halini Anlamaya Çalışmalıyız. Gidenler Niye Geri Dönmeyi Hiç Düşünmedi? Çetmilli Ali Çavuş Sekiz Yaşında Bıraktığı Oğlu Mehmet Onbaşıyla 11 Yıl Sonra Dumlupınar Da Aynı Cephede Karşılaşıp, Omuz Omuza Savaştı, Çakırözlü  Şemsi Hanım’ın Gayreti Nedendi?  Kendini Feda Eden Gül Nazik’in O Asil Tavrı, Nezahat Onbaşı, Halime Çavuş, Gördesli Makbule, Çete Emir Ayşe Ve Adını Sayamadığımız Nicesi Niye Evlerinde Oturamadılar? Vatan Ve İnançları Uğruna Candan Ve Canandan Niye Vazgeçtiler ? Bu Nedenle, O Günkü Ruhu Ve Hassasiyeti Yakalayıp, Muhafaza Ettiğimiz  Sürece Aşamayacağımız Hiçbir Engel Ve Zorluk Yoktur. Bunun İçinde  Tarihteki Başarılarımızın Arkasındaki Ruhu Yeniden Anlamaya Olan İhtiyacımızı Göz Ardı Etmemeliyiz.                           Bugün Üzerinde Özgürce Yaşayabildiğimiz, Vatan Dediğimiz Bir Toprağımız Varsa, Bunu Kurtuluş Savaşının Büyük Komutanı  Mustafa Kemal İle Silah Arkadaşlarına Ve Canlarını Veren Aziz Şehitlerimize Borçlu Olduğumuzu Unutmamamız Ve O Asil  Ruhu  Tekrar Analiz Etmemiz Gerekmektedir.                           Bu Vesileyle, Büyük Zaferin Yıldönümünde Kütahya Barosu Olarak; Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Atatürk’ü, Silah Arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı’nın Tüm İsimsiz Kahramanlarını, Kanlarıyla, Canlarıyla Bu Toprakları Bize Vatan Yapan Aziz Şehitlerimizi, Ebediyete İntikal Eden Gazilerimizi Rahmet, Saygı Ve Minnetle Anıyor, Hatıraları Önünde Bir Kez Daha Saygıyla Eğiliyor Ve Zafer Bayramımızı Kutluyorum." dedi. 
Kütahya Baro Başkanı Av. Ahmet Atam: “Bugün Bizler; Son Türk Devletinin Kurulmasına Vesile Olan, 30 Ağustos 1922'de Kazandığımız Büyük Zafer'in 97. Yılını Kutlamanın Haklı Gurur Ve Heyecanını Yaşıyoruz."

Kütahya Baro Başkanı Av. Ahmet Atam: “Bugün Bizler; Son Türk Devletinin Kurulmasına Vesile Olan, 30 Ağustos 1922'de Kazandığımız Büyük Zafer'in 97. Yılını Kutlamanın Haklı Gurur Ve Heyecanını Yaşıyoruz.

                        97 Yıl Önce Bugün Türk Milleti, Başkomutan Mustafa Kemal Önderliğinde Emperyalizmin Taşeronu Olan Yunan Ordusunu Bir Meydan Savaşıyla Mağlup Etmiş Ve Sürdürdüğü Takip Harekatıyla 9 Eylül’de Düşmanı İzmir’de Denize Dökmüştür. Bu Zaferle; Yokluk Ve Yoksulluk İçerisinde, Büyük İmkansızlıklara Rağmen Donatılan Türk Ordusu 6 Aydan Önce Geçilemez Denilen Yunan Mevzilerini 3 Günde Geçmiş Ve O Günün İmkanlarına Rağmen Kütahya-İzmir Arasını On Günde Kat Ederek Tarihi Bir Zafer Kazanmıştır.

                        Bu Zafer, Birlik Ve Beraberlik İçinde Hareket Ettiğimiz Sürece, Hele Konu Vatanın Bütünlüğüyse, Başaramayacağımız Hiç Bir Zorluğun Olmadığının Göstergesidir. Tarihimizin En Önemli Dönüm Noktalarından Biri Olmasının Yanında, Yalnızca Bizim Değil; Tüm Ezilmiş Ulusların, Hatta Tüm İnsanlığın, Özgürlüğe, Kurtuluşa, Başı Dik Ve Onuruyla Yaşama İsteğine Timsal  Olmuş  Tarihi Bir Bayramdır.

                       Bu Zaferle Türk Milleti, Emperyalizmin Boyunduruğundaki Doğu Toplumları İçin De Bir Umut Olmuş Ve Tüm Mazlum Milletlere Emperyalizmin Cephede Yenilebileceğini Göstermiş,  Sömürge Ülkelerde Önce Pasif Direnişler, Sonrasında İse Sömürgecilere Karşı Savaşlar Başlamış Ve Dünya Tarihinde Kırılmalar Meydana Gelmiştir.

                      Aradan Geçen Yıllar Bazı Kendini Bilmezlere  Bu Zaferin Hangi Şartlarda,Kime Karşı Nasıl Kazanıldığını Unutturup 30 Ağustos’un Halkın Tamamı  Nezdinde Çok Da Önemi Olmadığını Söyletse De Türk Milleti Varlığını,Birliğini,Özgürlüğünü Bu Zafere Borçludur Ve Kıymetli Milletimiz Bu Zaferin Öneminin İdraki İçindedir.

                   Bu Nedenle, O Gün Bizi Başarıya Ulaştıran Ruh Halini Anlamaya Çalışmalıyız. Gidenler Niye Geri Dönmeyi Hiç Düşünmedi? Çetmilli Ali Çavuş Sekiz Yaşında Bıraktığı Oğlu Mehmet Onbaşıyla 11 Yıl Sonra Dumlupınar Da Aynı Cephede Karşılaşıp, Omuz Omuza Savaştı, Çakırözlü  Şemsi Hanım’ın Gayreti Nedendi?  Kendini Feda Eden Gül Nazik’in O Asil Tavrı, Nezahat Onbaşı, Halime Çavuş, Gördesli Makbule, Çete Emir Ayşe Ve Adını Sayamadığımız Nicesi Niye Evlerinde Oturamadılar? Vatan Ve İnançları Uğruna Candan Ve Canandan Niye Vazgeçtiler ? Bu Nedenle, O Günkü Ruhu Ve Hassasiyeti Yakalayıp, Muhafaza Ettiğimiz  Sürece Aşamayacağımız Hiçbir Engel Ve Zorluk Yoktur. Bunun İçinde  Tarihteki Başarılarımızın Arkasındaki Ruhu Yeniden Anlamaya Olan İhtiyacımızı Göz Ardı Etmemeliyiz.

                          Bugün Üzerinde Özgürce Yaşayabildiğimiz, Vatan Dediğimiz Bir Toprağımız Varsa, Bunu Kurtuluş Savaşının Büyük Komutanı  Mustafa Kemal İle Silah Arkadaşlarına Ve Canlarını Veren Aziz Şehitlerimize Borçlu Olduğumuzu Unutmamamız Ve O Asil  Ruhu  Tekrar Analiz Etmemiz Gerekmektedir.

                          Bu Vesileyle, Büyük Zaferin Yıldönümünde Kütahya Barosu Olarak; Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Atatürk’ü, Silah Arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı’nın Tüm İsimsiz Kahramanlarını, Kanlarıyla, Canlarıyla Bu Toprakları Bize Vatan Yapan Aziz Şehitlerimizi, Ebediyete İntikal Eden Gazilerimizi Rahmet, Saygı Ve Minnetle Anıyor, Hatıraları Önünde Bir Kez Daha Saygıyla Eğiliyor Ve Zafer Bayramımızı Kutluyorum." dedi. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.